Şantaj katliamı! İsrail askerleri Refah şehrine girdi

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Hamas’ın “Ateşkesi kabul ettik” açıklamasından hemen sonra 1,5 milyon sivilin yaşadığı Refah’a saldırı başlatan İsrail tankları kritik bölgeye girdi. Hamas’tan gazetemize yapılan özel açıklamada “bölgede tansiyonu yeniden yükselten işgal girişimi son hamle ve şantaj katliamı” olarak nitelendirildi. İsrail’in mevcut şartları daha bir hafta öncesinde büyük oranda kabul ettiği belirtilen açıklamada “Biz sadece net olmayan üç hususun teminat altına alınmasını istedik. ABD ve İngiliz tarafının ‘cesur bir metin’ dediği anlaşmaya rağmen başlatılan Refah işgali, siyonist kanadın son çırpınışı” ifadelerine yer verildi. 

Bir yandan Refah’ta işgal başlatan İsrail’in diğer yandan Kahire’ye müzakere heyeti gönderdiğini vurgulayan Hamas kanadı “Biz Gazze’nin imarı, mültecilerin serbest geri dönüşü ve kalıcı ateşkes konusundaki belirsiz maddelerin yazılı hâle getirilmesini istedik. Şu an kabul ettiğimiz metnin yüzde 80’i İsrail tarafından onaylanan metin. Müzakere sürecine yeniden dönüldü ve önümüzdeki 48 saat içerisinde yürürlüğe de girebilir. Diğer yandan masa tamamen devrilip tüm çabalar sonuçsuz da kalabilir. Bu durumda önümüzdeki üç ay içerisinde Lübnan, Mısır, İran ve Suriye’yi de içine alan şoke edici gelişmeler yaşanması muhtemel” denildi. Hamas Sözcüsü Musa ebu Merzuk “İsrail hiçbir hedefine ulaşamadı. Şu an sunulan metne karşı sergilediği tavır herşeyi çok daha karmaşık hâle getirebilir” diye konuştu. 

HİÇBİR BAHANE KALMADI

Hamas’a yakın isimlerden FİMED Başkanı İbrahim Medhun, Refah saldırısı ve Hamas’ın barış anlaşmasını kabul hamlesi ile İsrail’in kendisine destek veren ülke ve kurumları da ters köşeye yatırdığını söyledi. Medhun “İsrail sürekli olarak ateşkes olsun ancak savaş durumu devam etsin ısrarından vazgeçmiyor. Bu tavır aynı zamanda arabuluculara ve İsrail’in müttefiklerine de ağır yük yükledi. Bir anlamda İsrail’le ittifak yapılmayacağını gösterdi. Hamas barış anlaşmasını sadece Refah katliamını önlemek amaçlı kabul etmedi. Uluslararası topluma da çok önemli bir mesaj verdi. Diğer yandan Netanyahu bir kere daha kaybetti. Silahlar sustuğunda bu hükûmet düşer ve Netanyahu yargılanır. Çünkü hem sahada hem de masada da kaybetti. Tüm bu sürecin bir diğer anlamı kendisini Orta Doğu’nun efendisi gören İsrail Gazze’de boğuldu. Gazze’yi aşamadılar. Aç ve kuşatılmış şehri hâlen ele geçiremediler. O, 7 Ekim öncesindeki İsrail imajı yok artık. Bu noktaya gelinmesinde Türkiye’nin siyasi, diplomatik ve ekonomik duruşu belirleyici faktör oldu. İsrail hiç olmadığı kadar zayıf düştü. Uluslararası savaş suçlusu oldukları tescillendi. Aslında ortaya çıkan tablo Türkiye için de yeni fırsatlar doğurdu. Türkler tarihî misyonlarına bir kere daha sahip çıkarak bir defa daha kazandı” dedi. 

REFAH'TA KIYAMET KOPABİLİR

Filistin Diyalog Grubu Başkanı Sadık Ömer ise Refah’ta katliam ısrarı tüm bölgeyi ateşe atar. Mısır, İran, Lübnan ve Suriye’ye savaş mutlaka sıçrar. Belki açlık ve sefalet nedeniyle 30-40 bin Filistinli ölür. Ancak İsrail için Refah bir kabusa dönebilir. Direniş tüm gücüyle Refah’a yoğunlaşır ve bu ateş çok daha büyür. Çünkü böyle bir durumda Hamas için ölüm kalım savaşı demek olacak. Ayrıca İsrail’in 3 aşamalı imha ve sürgün planı gereği ateş Sina-Mısır’a da sıçrayacak. Bunu küresel aktörler de bölgesel unsurlarda görüyor, biliyor. Tüm hesaplar da bu senaryoya göre yapılıyor. Yaşanmaz hale getirdikleri Gazze’den sonra Refah’ın da düşmesi hiçbir Filistinli’ye bu topraklarda hayat hakkı tanımıyoruz, herşeyiniz ile kuşatıldınız demektir. Bir yandan vahşi katliamlarla büyük bir korku yayan İsrail’in son hamlesi Kahire’de Hamas’a baskı amaçlı değerlendiriliyor. Sınırlı bir gövde gösterisinden ibaret kalma ihtimali yüksek. Aksi herkes için felaket olur. ABD’nin süreçle ilgili teminatı var. Refah’a girmelerinin bir diğer gayesi de hükümeti destekleyen fanatikleri tatmin amaçlı. Aksi durumda koalisyon bugün dağılır’ şeklinde konuştu.