Dışarıda ölüm, içeride işkence! Ya ölüyor ya sakat kalıyor ya da akıllarını kaybediyorlar

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Dışarıda ölüm, içeride işkence! Ya ölüyor ya sakat kalıyor ya da akıllarını kaybediyorlar

Dünya Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Filistinli Fakhuri, 13 yıl tutulduğu İsrail zindanlarında gördüğü işkenceyi anlattı. Fakhuri’nin sözleri, İsrail cezaevlerinin işkenceyle gündeme gelen Irak’taki Ebu Gureyb’den beter olduğunu ortaya koydu.

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Uluslararası medyada çıkan görüntü ve bilgiler İsrail’in Filistinlilere uyguladığı işkenceleri yeniden gündeme getirdi. Gazetemizin ulaştığı Filistinli Ebulabid el-Fakhuri, 13 yıl tutulduğu İsrail zindanlarında gördüğü işkenceleri anlattı.

Fakhuri’nin sözleri, İsrail cezaevlerinin ABD- Irak savaşı sırasında binlerce tutuklunun işkence gördüğü Ebu Gureyb’i geride bıraktığını ortaya koydu. Dünyada işkence konusunda özel eğitim veren ve işkence timleri bulunan tek ülkenin İsrail olduğunu söyleyen el-Fakhuri “Kadın, çocuk, genç, yaşlı birçok Filistinli işkence seanslarında ya öldürülüyor veya aklını kaybediyor ya da sakat kalıyor. 3 bin Filistinli esir kayıp durumda” dedi.

9 BİN KİŞİ ÖLÜMLE PENÇELEŞİYOR

Hâlihazırda 9 bin esirin İsrail zindanlarında tutulduğunu söyleyen 39 yaşındaki Ebulabid el-Fakhuri “7 Ekim sonrası hepsi akıl almaz işkencelere maruz kaldı. Ölümle pençeleşiyorlar. Kızılhaç dâhil, hiçbir bağımsız uluslararası insan hakları-hukuk kuruluşu, 6 aydır esirlerle görüşemiyor. Aileleri ve avukatları hiçbir haber alamıyor. Gazze’de rastgele kamplardan alınan 3 bin 800 sivilden 3 bini kayıp durumda. İsrail sadece 800 kişinin gözaltında olduğunu kabul ediyorlar. Çünkü geri kalanlar işkence ile öldürüldü. İsrail, Filistin halkına cezaevi görünümlü işkence kamplarında 1967’den bu yana ağır işkenceler yapıyor. Siyonist iç istihbaratı ŞABAK bünyesinde özel işkence timleri kuruldu. O zindanlara düşen her Filistinli üç aşamalı işkence seansına maruz kalıyor. Fiziki, psikolojik ağır işkence seanslarına ek, yakaladıkları insanları yakınları ile tehdit ediyorlar. Cezaevinde altı ay kalan her Filistinli 100’ü aşkın işkence yöntemi ile yüzleşiyor. CNN tarafından yayınlanan görüntüler yaşadıklarımızın sadece yüzde 5’i bile değil. O akıl durduran işkencelerde 250 kardeşimiz can verdi” dedi.

Dışarıda ölüm, içeride işkence! Ya ölüyor ya sakat kalıyor ya da akıllarını kaybediyorlar - 1. Resim

ŞANTAJLA SUSTURUYORLAR

Filistinli Ebulabid el-Fakhuri, kendisinin 13 yılda bütün insanlık dışı işkencelere maruz kalan canlı bir delil olduğunu belirtti ve tamamı belgeli insan hakları ihlallerinin İsrail şantajı ile uluslararası kuruluşların susturulduğu bilgisini paylaştı. CNN kayıtları sonrası konu ile yeni bir farkındalık oluştuğunu sözlerine ekleyen el-Fakhuri, İsrail’in insanlık dışı istismarlarını şu sözlerle özetledi:

"Hâlihazırda Nekap Çölü’nde kalan yüzlerce esirin akıbeti belirsizliğini koruyor. İşgal rejiminin dünyada hiçbir ülkede bilinmeyen işkence metotları var. İlk tutuklandığınız an ağır küfür ve dayakla başlayan işkence daha sonra kafa, karın bölgesi ve cinsel organlarınızda yoğunlaşan özel seanslarla devam eder. Daha sonra uyutmama, sıcak-soğuk ortam işkenceleri gelir. Ardından sandalyeye kollar ve ayaklar bağlı hâlde hemen elektrik verilerek uygulanan (Şebih) yöntemine geçerler. Bu sırada boyun çatlaması ya da kırılma çok olur. Sonra beyne çalışırlar. Korkunç gürültü, beyni felç eden sesler ve telegram gibi sizi zihnen bitirmeye odaklanan işkence türleri bunlar. Çıplak hâlde üzerinizde uygulanan akılalmaz işkenceleri bayıltana kadar sürdürürler. Kadınlar ya da çocuklar için de aynı işkence protokolü geçerlidir. Şayet sağ çıkarsanız namaz kılma yasağı, koğuşlarda çıplak bırakılma, ajan iftirası ile yem edilme gibi unsurlar da bir diğer yöntemler. Ben Remle, Askalan, Nefa, Beri Seba ve Nekab zindanlarında bunların hepsini yaşadım. Esir takası ile serbest kaldım. Yaşadıklarımızı hatırlamak dahi işkence.

Direniş’in 7 Ekim hamlesinin sebeplerinden birisi de bu ağır zulümlere son vermekti. Cenevre Sözleşmesi’ne göre İsrail gerçek manada hukuk terörü işliyor. Kendisini bütün yasa ve kuralların üzerinde görüyor. Oysa biz onların esirlerine insan gibi muamele ediyoruz. Kur’ân nasıl emretti ve Peygamberimiz nasıl uyguladı ise esirlere öyle davranıyoruz. Bu sebeple esirlerin konuşmasına yasak getirdiler. Ancak elbette bütün bu zulümlerin de bittiği günler gelecek ve Filistinliler ödenen bu bedellerin ardından yeniden özgürlüğüne kavuşacak."

Düzenleyen:  - Dünya
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...